MİLYONERİM
Zaman zaman serzenişlerle karşılaşıyorum. Genelde en yakınlarım yapıyor bunu. “Anne, bi bakar mısın?”diyor oğlan. “İşim var çocuğum, söyle dinliyorum,” diyorum. “Yaa senin işin hiç bitmiyor ki, hep çalışıyorsun!”diyor kızarak. Bazen öyle kaptırıyorum ki, yanı başımda dikilen kızımın bir şey söyleyeceğini çok sonra fark ediyorum. Kız, oğlan gibi değil. Çok sabırlı, anlayışlı, rahatsız etmek istemez, en kötü usulca “annecim” der cevap vermemi bekler…
Sabah arkadaşım arar. “Na’pıyorsun?” diye sorar. “Hiç, aynı işte. Çalışıyorum,” diyorum. Öğleden sonra annem arar. “Na’pıyorsun?”diye sorar. Ona da aynı cevabı veriyorum. Gecenin bir yarısı editörümün aklına bir şey takılır. Bir mesaj atar. “Hocam, rahatsız ettim ama şöyle bir şey var, onu soracaktım,” der. Mesajına cevap veririm. Sonra yine bir mesaj gelir. “Hocam siz hiç uyumaz mısınız?” Başımda amirim yok, memurum yok. Dolayısıyla mesai saatim de yok. Hem uyurum hem çalışırım. 😊
Akşamüzeri eşim arar: “Ekmek var mı? Bir şey lazım mı?” diye sorar. Kısa cevap veririm. O sırada yine çalışıyorum tabi. Belli ki konuşmak istiyor. “Eee, na’pıyorsun?” diye sorar. “Çalışıyorum,” diyorum. Tabi buradan anladığı “kısa kes” olunca: “Amma da çalışıyorsun. Bu kadar çalışmaya milyoner olman lazım,” diyor. 😁
Ben milyonerim zaten. Milyonlarca kelimem var. Her gün binlercesini keşfediyorum, yazıyorum, okuyorum. Birkaç yüz yıl önce doğmuş diye o kelimeler eski mi olur? Hayat uzun değil, ama çok geniş. Öğrenecek, keşfedilecek binlerce şey varken, boş durulur mu? Üstelik meraklı bir milletiz. Gerçi merakımızı faydalı şeylere kullanmıyoruz o ayrı.
Çaydanlığın kapağına takılan bakıştan buhar makinesi icat edilmiş. Daha neler var neler…
Hadi okuyalım, okumak da çalışmaya dair. Kimler neler okuyor? Hele bi yazıverin. 😉

Menü