“Ne kadar bilirsen bil, karşındaki seni anladığı kadardır” diye klişe bir söz vardır ki gerçekliği de herkesçe malumdur. Aynı yazıyı, aynı makaleyi okuyup, farklı çıkarımlar yapmak algıda seçiciliktir. Sizin ruh haliniz daima algılarınızla dalga geçmeye müsaittir. İşte bu yüzden ne yaparsanız yapın ne okursanız okuyun mutlaka önce ruh halinizden emin olunuz. Sizi doğru düşünmekten ki bu kişiye göre değişir alıkoyan şeyin önce farkına varın.
Bir şeyi ön yargısız olduğu gibi mi okuyoruz yoksa kendimizden, tecrübelerinizden çıkarım yaparak mı algılıyoruz? Yüksek benlikle mi hareket ediyoruz? Yoksa id ya da ego ile mi hareket ediyoruz? Çoğu insan kendine kördür! “Kör olma da gör beni!” Ama nasıl gör? Yargı dağıtmadan, samimiyetle ve güven duyarak gör. Acıları ya da mutlulukları yarıştırmak olmasın düşüncemiz. İnsanlık ailesinde farklı farklı duygular hisseden, aslında bir ölçümü olmayan duygular… kişi bunu beyan ediyorsa ona saygı duymalı!
Değersizleştirmemeli insan. Zira hiç bir insanın birbirini degersizlestirme gibi bir lüksü yoktur. Eğer bunu yapıyorsak karşı tarafta, tarifi olmayan yaralar açabilir ve tamamı ile kişinin özgüvenini yitirmesine ve yine yaşam kalitesini düşürmeye sebep olabiliriz.
Bu yazıyı niye yazdım? Herkes birbirini çok sevsin, ön yargılarından uzaklaşsın ve birbirine değer verip, duygulara sahip çıksın diye… Size de tam aksi şekilde hareket ediliyorsa, bilin ki karşı tarafın algısında sorun olabilir. Sadece kendiniz olun ve paylaşıma açık olarak denemekten vazgeçmeyin! Gerisi teferruat! Her şey olduğu kadar ama kendi gelişiminize tanık olmak olağanüstü bir duygu olabilir. Amatör ruhların çıkardığı her eser bir sonrakine ilham olabilir ve buna tanıklık etmek çok güzel bir tatmin duygusu olabilir.
Her ne yapıyorsanız denemekten vazgeçmeyiniz! Sevgiler…
BEYHAN KORKMAZ

Menü